Kaynakların Gölgesinde Bir Soru: “Gürbüz Alp Öldü mü?” Bir ekonomist olarak bazen ölüm bile bana bir metafor gibi görünür. Kaynakların sınırlılığıyla yüzleştiğimiz her anda, bir şeyin son bulması, başka bir şeyin doğması anlamına gelir. Bu yüzden “Gürbüz Alp öldü mü?” sorusu sadece biyolojik bir merak değil; bir dönemin, bir ekonomik anlayışın, bir üretim biçiminin sona erip ermediğine dair daha derin bir sorgulamadır. Tıpkı piyasada yerini kaybeden bir markanın, değişen tüketici alışkanlıklarının ya da çöken bir ekonomik modelin ölümü gibi. Piyasa Dinamikleri ve “Gürbüz Alp”in Sembolü Ekonomi dünyasında her varlık, ister birey, ister kurum, isterse bir kavram olsun, arz ve talep…
8 YorumEtiket: bir
Örtük Davranış Ne Demek? İnsan Zihninin Görünmeyen Yansımaları Giriş: Bir Psikoloğun Meraklı Bakışı Bir psikolog olarak insanların davranışlarını gözlemlemek, bazen bir buzdağının sadece görünen kısmına bakmak gibidir. Yüzeydeki sözler, jestler, mimikler bize bir şeyler anlatır; ama asıl hikâye, görünmeyen o derinlikte saklıdır. İşte örtük davranış tam da bu görünmeyen derinlikte yaşar. Dışarıdan fark edilmeyen, çoğu zaman bireyin kendisinin bile tam olarak bilincinde olmadığı bu davranışlar, insan psikolojisinin en gizemli alanlarından biridir. Bu yazıda, örtük davranış kavramını bilişsel, duygusal ve sosyal psikoloji perspektiflerinden ele alarak, insan zihninin perde arkasına bir yolculuk yapacağız. Örtük Davranış Nedir? Örtük davranış, dışarıdan gözlemlenemeyen, ancak bireyin…
4 YorumKandil Yağı Ne İşe Yarar? Işığın, İnancın ve Şifanın İzinde Bir Yolculuk Bazı nesneler vardır ki, sadece fiziksel varlıklarıyla değil, taşıdıkları anlamlarla da yüzyılların ötesine geçer. Kandil yağı işte tam da böyle bir semboldür. Kimine göre sadece bir aydınlatma aracı, kimine göre ibadetlerin vazgeçilmezi, kimine göre ise ruhu arındıran bir şifa kaynağı… Peki gerçekten kandil yağı ne işe yarar? Gelin, hem veriler hem de hikâyeler ışığında bu kadim geleneğin izini birlikte sürelim. — Kandil Yağının Tarihçesi: Bir Damla Işığın Bin Yıllık Yolculuğu Kandil yağının hikâyesi insanlık tarihi kadar eskidir. İlk kez Antik Mezopotamya’da kullanılan yağ kandilleri, zamanla tüm uygarlıklara yayılmış,…
6 YorumGecenin Karanlığında Bir Maske: Uyku Maskesinin Edebi İzleri Bir edebiyatçı olarak inanırım ki, kelimeler yalnızca anlatmaz; dönüştürür, gizler, açığa çıkarır. Her nesne, her eylem, hatta bir uyku maskesi bile, anlatının gizli bir karakterine dönüşebilir. Gözleri örten o ince kumaş parçası, bazen bir kahramanın yalnızlığını, bazen bir ruhun dinginlik arayışını simgeler. Çünkü her karanlık, bir hikâyedir; ve uyku maskesi, o hikâyenin sessiz anlatıcısıdır. Uyku maskesi faydalı mı? Bu sorunun yanıtı, yalnızca tıbbın ya da psikolojinin konusu değildir; aynı zamanda edebiyatın da derinliklerinde yankılanır. Çünkü uyku, insanoğlunun hem kaçışı hem de yeniden doğuşudur — tıpkı bir karakterin kendi iç labirentine yolculuğu gibi.…
8 YorumTasmasız Köpek Gezdirmenin Cezası: Edebiyatın İzinde Bir İnceleme Kelimenin Gücü ve Anlatının Dönüştürücü Etkisi Edebiyat, kelimelerin vücuda getirdiği bir dünyadır. Bir romanın sayfalarına her göz attığınızda, karakterlerin eylemleri, içsel çatışmaları ve yaşadıkları dünyanın atmosferi sizi bir an için kendine hapseder. İroni, dram, komedi ve trajedi; her edebi türün sunduğu dokunuş, bir anlatı ile birlikte gerçekliği yeniden şekillendirir. Kelimeler bazen hayatın ta kendisi kadar somut, bazen ise bir kurmaca kadar soyut olabilir. Bu denli zengin bir anlam evrenine sahiptirler. Ve işte burada, “tasmasız köpek gezdirmenin cezası” gibi günlük yaşamın sıradan bir eylemi, edebiyatın derinlikli işleme gücüne bürünür. Yalnızca bir ceza meselesi…
8 YorumGörülmemek mi, Görünmemek mi? Edebiyatın Sessiz Yankısı Kelimelerin insan ruhuna değdiği an, görünmeyenin sesi duyulur. Edebiyat tam da bu noktada, varlığın ve yokluğun sınırlarını incelikle sorgular. “Görülmemek mi, görünmemek mi?” sorusu yalnızca bir dil oyunu değildir; bu, bireyin kendisini dünyaya anlatma biçimidir. Yazmak, bir varoluş çabasıysa, görülmemek de bazen o varoluşun sessiz protestosudur. Kelimelerin Gücü: Görülmeyenin Görüldüğü Yer Kelimeler görünmeyeni görünür kılar. Virginia Woolf, “Mrs. Dalloway”de kalabalığın içinde kaybolmuş bir kadının zihnini anlatırken aslında “görülmemek” halini edebiyatın merkezine taşır. Görülmemek, dış dünyanın gözüne çarpmamaktır; ama görünmemek, varlığı bilinmeyen bir sessizliktir. Bu ayrım, insanın kendi iç dünyasıyla kurduğu ilişkinin derinliğini belirler.…
6 YorumGırgır Dergisi Devam Ediyor Mu? Bir Psikolojik Mercek Altında İçsel Dünyamızın Mizahı: Gırgır Dergisinin Psikolojik İzleri Bir psikolog olarak düşündüm: İnsanlar neden gülmeyi bu kadar çok sever? Mizah, sadece yüzeysel bir eğlence aracı mıdır, yoksa derinlerde gizli duygusal ve psikolojik ihtiyaçlarımızı mı karşılar? Gırgır dergisi, Türkiye’nin mizah kültürüne damgasını vurmuş bir yayın. Ama bu dergi hala var mı? Yoksa sadece anıların ve geçmişin bir parçası mı oldu? Şu anda derginin durumu ne olursa olsun, aslında bu sorular, insan ruhunun mizahla nasıl ilişkilendiğine dair daha derin bir sorgulama yapmamıza neden oluyor. Bu yazıyı, Gırgır dergisi üzerinden insan davranışlarını çözümlemeye çalışan bir…
4 YorumToplumsal Yapının Sessiz Aynası: Gondol Kaç Dakika Sürer? Bir sosyolog olarak, insanların gündelik yaşamlarındaki küçük ayrıntılarda büyük anlamlar ararım. Bu bazen bir kahve molasında kurulan cümlede, bazen de bir lunaparkta dönen gondolda saklıdır. “Gondol kaç dakika sürer?” sorusu kulağa sıradan gelebilir; ama aslında toplumsal yapıyı, bireylerin rollerini ve kültürel alışkanlıklarımızı gözler önüne seren derin bir metafordur. Çünkü her birey, o gondola bindiğinde yalnızca birkaç dakikalık bir eğlenceye değil, toplumsal rollerin tekrarlandığı bir sahneye adım atar. Toplumsal Normlar ve Gondolun Dönüşleri Toplumsal normlar, bir toplumun görünmeyen sınırlarını çizer. İnsanlar, bu sınırların içinde hareket ederken, davranışlarının kabul görüp görmeyeceğini ölçer. Gondola binen…
4 YorumBulmacada Dalkavuk Ne Demek? Tarihsel ve Güncel Perspektifler Dil, toplumsal yapıları, kültürel normları ve insan ilişkilerini en iyi yansıtan araçlardan biridir. Ancak bazen kelimeler, anlamlarının ötesinde, sadece anlam taşıyan birimler olarak değil, aynı zamanda güç dinamiklerini ve toplumsal yapıları da içeren semboller olarak karşımıza çıkar. “Dalkavuk” kelimesi, halk arasında belirli bir davranış biçimini tanımlasa da, bu kelimenin tarihsel arka planı ve günümüzdeki kullanım şekli, onun toplumsal ve kültürel işlevlerine dair derinlemesine bir inceleme yapmayı gerektiriyor. Peki, bulmacalarda “dalkavuk” ne demek? Bu soruyu, hem tarihsel bir perspektifle hem de günümüzdeki akademik tartışmalar ışığında ele alalım. Dalkavuk Kavramının Tarihsel Arka Planı “Dalkavuk”…
8 YorumGauss Denklemi Nedir? Toplumsal Yapıların ve Bireylerin Etkileşimi Üzerine Bir Sosyolojik Analiz Toplumsal Yapılar ve Bireylerin Etkileşimi: Sosyolojik Bir Bakış Açısı Toplumlar, karmaşık yapılarla şekillenir ve bu yapılar, bireylerin davranışlarını, düşüncelerini ve etkileşimlerini büyük ölçüde etkiler. Toplumsal normlar, kültürel pratikler, cinsiyet rolleri ve toplumsal değerler, bireylerin toplum içindeki yerini belirleyen faktörlerdir. Bu faktörler arasında bireyler sürekli bir etkileşim içindedir; ancak bu etkileşim, çoğu zaman toplumun yapısal güç ilişkileri tarafından şekillendirilir. Peki, bu karmaşık yapıları çözümlemek için matematiksel bir model kullanabilir miyiz? Gauss denklemi gibi matematiksel bir araç, toplumsal yapıların ve bireylerin etkileşimini anlamamıza nasıl yardımcı olabilir? Sosyoloji, toplumları, bireyleri ve…
8 Yorum