Gürgentepe’nin Nüfusu Ne Kadar? Gürgentepe, Ordu iline bağlı, Karadeniz Bölgesi’nin yüksek rakımlı ve doğal güzellikleriyle bilinen bir ilçedir. 2023 yılı itibarıyla Gürgentepe’nin toplam nüfusu 15.543 olarak belirlenmiştir. Bu nüfusun 7.937’sini erkekler, 7.606’sını ise kadınlar oluşturmaktadır. Nüfus artış oranı ise %23,19 olarak hesaplanmıştır [1]. Gürgentepe’nin Nüfus Artışının Tarihsel Seyri Gürgentepe’nin nüfus yapısında son yıllarda belirgin değişiklikler gözlemlenmektedir. Özellikle 2020’li yıllarda nüfus artışında dalgalanmalar yaşanmıştır. 2022 yılında nüfus 12.617 iken, 2023’te bu rakam 15.543’e yükselmiştir. Bu artış, %23,19’luk bir oranı ifade etmektedir. Ancak, 2024 yılı itibarıyla nüfusun 13.459’a gerilediği görülmektedir [2]. Gürgentepe’nin Demografik Yapısı Gürgentepe’nin demografik yapısı, ilçenin sosyal ve ekonomik dinamiklerini…
8 YorumRahat Fikir Köşesi Yazılar
Kaynakların Gölgesinde Bir Soru: “Gürbüz Alp Öldü mü?” Bir ekonomist olarak bazen ölüm bile bana bir metafor gibi görünür. Kaynakların sınırlılığıyla yüzleştiğimiz her anda, bir şeyin son bulması, başka bir şeyin doğması anlamına gelir. Bu yüzden “Gürbüz Alp öldü mü?” sorusu sadece biyolojik bir merak değil; bir dönemin, bir ekonomik anlayışın, bir üretim biçiminin sona erip ermediğine dair daha derin bir sorgulamadır. Tıpkı piyasada yerini kaybeden bir markanın, değişen tüketici alışkanlıklarının ya da çöken bir ekonomik modelin ölümü gibi. Piyasa Dinamikleri ve “Gürbüz Alp”in Sembolü Ekonomi dünyasında her varlık, ister birey, ister kurum, isterse bir kavram olsun, arz ve talep…
8 YorumKesikler Neden Morarır? İyi Bir Soru Ama Gerçekten Bunu Bilmeli Miyiz? Hadi itiraf edelim, kesikler neden morarır sorusu aslında daha önce hiç sorgulamadığınız, belki de herkesin “tabii ki!” dediği bir mesele. Ama aslında bu sorunun peşine düşmek, o kadar basit bir şey değil. Neden? Çünkü kesiklerin morarması yalnızca vücudumuzun mekanik bir tepkisi değil, aynı zamanda sağlık ve biyolojik süreçler hakkında düşünmemiz gereken birçok unsuru da beraberinde getiriyor. Ve işte bu noktada meseleye eleştirel bakmamız gerekiyor. Öncelikle, çoğu insanın bildiği “kesik neden morarır” açıklaması oldukça yüzeysel: “Kesik olduktan sonra kan damarları hasar görür ve kan birikir, bu da morarmaya yol açar.”…
Yorum BırakHacet Duası Hangisi? Edebiyatın Diliyle Bir Dua Arayışı Kelimeler, insanın evrenle kurduğu en eski köprülerdir. Bir edebiyatçının gözünde, dua da aslında kelimelerin en saf hâlidir — insanın iç dünyasından doğan, kelimelere sığınan bir sessizlik biçimi. Hacet duası dediğimizde, yalnızca dini bir metinden değil, bir anlatının, bir duygunun, bir içsel hikâyenin izinden söz ederiz. Çünkü her dua, bir edebî metin gibi, insanın arzularını, korkularını ve umutlarını kelimelere dönüştürme biçimidir. Dua Bir Anlatıdır: Kelimelerin Ruhuyla Hacet Edebiyatın özünde anlatma eylemi vardır; dua ise bu eylemin en içsel hâlidir. Hacet duası, insanın “istemek” eylemini dil aracılığıyla kutsallaştırmasıdır. Bir karakterin kendi iç sesiyle konuştuğu…
Yorum BırakÖrtük Davranış Ne Demek? İnsan Zihninin Görünmeyen Yansımaları Giriş: Bir Psikoloğun Meraklı Bakışı Bir psikolog olarak insanların davranışlarını gözlemlemek, bazen bir buzdağının sadece görünen kısmına bakmak gibidir. Yüzeydeki sözler, jestler, mimikler bize bir şeyler anlatır; ama asıl hikâye, görünmeyen o derinlikte saklıdır. İşte örtük davranış tam da bu görünmeyen derinlikte yaşar. Dışarıdan fark edilmeyen, çoğu zaman bireyin kendisinin bile tam olarak bilincinde olmadığı bu davranışlar, insan psikolojisinin en gizemli alanlarından biridir. Bu yazıda, örtük davranış kavramını bilişsel, duygusal ve sosyal psikoloji perspektiflerinden ele alarak, insan zihninin perde arkasına bir yolculuk yapacağız. Örtük Davranış Nedir? Örtük davranış, dışarıdan gözlemlenemeyen, ancak bireyin…
4 YorumZayn Malik Kimle Sevgili? Öğrenmenin Dönüştürücü Gücü Üzerine Bir Pedagojik Bakış Giriş: Öğrenmenin Dönüştürücü Gücü ve İnsanlar Arasındaki İlişkiler Eğitim ve öğrenme, yalnızca bilgilerin aktarılmasından çok daha fazlasıdır. Her öğrenci, hem bireysel hem de toplumsal düzeyde, çevresindeki dünyayı anlamak ve bu dünyada yerini bulmak için sürekli olarak öğrenme sürecine girer. Öğrenme, bireyleri dönüştürür ve toplumsal etkileşimlerin temelini şekillendirir. İnsanların ilişkilerindeki dinamikler, yalnızca kişisel tercihlerle değil, aynı zamanda bu ilişkilerin öğrenilme biçimiyle de ilgilidir. Bu yazıda, ünlü isimlerden biri olan Zayn Malik’in özel hayatı üzerinden öğrenmenin, toplumsal etkilerin ve bireysel ilişkilerin nasıl etkileşebileceğini pedagojik bir bakış açısıyla inceleyeceğiz. Zayn Malik’in kişisel…
4 YorumKandil Yağı Ne İşe Yarar? Işığın, İnancın ve Şifanın İzinde Bir Yolculuk Bazı nesneler vardır ki, sadece fiziksel varlıklarıyla değil, taşıdıkları anlamlarla da yüzyılların ötesine geçer. Kandil yağı işte tam da böyle bir semboldür. Kimine göre sadece bir aydınlatma aracı, kimine göre ibadetlerin vazgeçilmezi, kimine göre ise ruhu arındıran bir şifa kaynağı… Peki gerçekten kandil yağı ne işe yarar? Gelin, hem veriler hem de hikâyeler ışığında bu kadim geleneğin izini birlikte sürelim. — Kandil Yağının Tarihçesi: Bir Damla Işığın Bin Yıllık Yolculuğu Kandil yağının hikâyesi insanlık tarihi kadar eskidir. İlk kez Antik Mezopotamya’da kullanılan yağ kandilleri, zamanla tüm uygarlıklara yayılmış,…
6 YorumGecenin Karanlığında Bir Maske: Uyku Maskesinin Edebi İzleri Bir edebiyatçı olarak inanırım ki, kelimeler yalnızca anlatmaz; dönüştürür, gizler, açığa çıkarır. Her nesne, her eylem, hatta bir uyku maskesi bile, anlatının gizli bir karakterine dönüşebilir. Gözleri örten o ince kumaş parçası, bazen bir kahramanın yalnızlığını, bazen bir ruhun dinginlik arayışını simgeler. Çünkü her karanlık, bir hikâyedir; ve uyku maskesi, o hikâyenin sessiz anlatıcısıdır. Uyku maskesi faydalı mı? Bu sorunun yanıtı, yalnızca tıbbın ya da psikolojinin konusu değildir; aynı zamanda edebiyatın da derinliklerinde yankılanır. Çünkü uyku, insanoğlunun hem kaçışı hem de yeniden doğuşudur — tıpkı bir karakterin kendi iç labirentine yolculuğu gibi.…
8 YorumTehcir Ne Demek? TDK Tanımı Üzerinden Antropolojik Bir Bakış Kültürlerin çeşitliliğini anlamaya çalışan bir antropolog olarak, her kavramın ardında bir hikâye, her hikâyenin ardında ise insanın varoluş mücadelesi olduğunu biliyorum. Tehcir sözcüğü, yalnızca bir tarihsel olguya değil, toplulukların yerinden edilme, kimlik kaybı ve yeniden inşa süreçlerine de işaret eder. Bu kelimenin anlamını derinlemesine incelediğimizde, aslında insanın aidiyetle, mekânla ve bellekle kurduğu ilişkinin kırılganlığını görürüz. Tehcir Ne Demek? TDK Tanımına Giriş Türk Dil Kurumu’na (TDK) göre tehcir, “bir yerden başka bir yere göç ettirme, zorunlu göç” anlamına gelir. Bu sade tanım, yüzeyde yalnızca bir “yer değiştirme” eylemini ifade eder gibi görünse…
Yorum BırakTasmasız Köpek Gezdirmenin Cezası: Edebiyatın İzinde Bir İnceleme Kelimenin Gücü ve Anlatının Dönüştürücü Etkisi Edebiyat, kelimelerin vücuda getirdiği bir dünyadır. Bir romanın sayfalarına her göz attığınızda, karakterlerin eylemleri, içsel çatışmaları ve yaşadıkları dünyanın atmosferi sizi bir an için kendine hapseder. İroni, dram, komedi ve trajedi; her edebi türün sunduğu dokunuş, bir anlatı ile birlikte gerçekliği yeniden şekillendirir. Kelimeler bazen hayatın ta kendisi kadar somut, bazen ise bir kurmaca kadar soyut olabilir. Bu denli zengin bir anlam evrenine sahiptirler. Ve işte burada, “tasmasız köpek gezdirmenin cezası” gibi günlük yaşamın sıradan bir eylemi, edebiyatın derinlikli işleme gücüne bürünür. Yalnızca bir ceza meselesi…
8 Yorum